Güneş tepede aydınlatır yaşamı,
Gölgeden çıkar artık gürültülü pınarı.
Sen güneşin ardında yaşarsın ayazı,
Sıkma, değer mi kıymetli canı?
Süslersin rengârenk gizli bahçeni,
Belki de göremeyeceksin perçemi.
Esen kal, çalacak sabahın çanı,
Uyandıracak rüyalar kâbusları.
Çıksın ayağının izi çiyli toprakta,
Sıkma narin kuşu yaba avcunla.
Nice güzele çevirsen de kafesi,
Atacak kendini özgürlüğün kollarına.
Karıştı tütün ile ayazın buharı havada,
Kaydı kum taneleri parmaklarının ucunda.
Kimsin ki gölgeni aydınlatsın güneşin?
Şu hayata tek geldin, tek gideceksin.
Mert Ertap
