Dilhunca, yekten feryat mı eylemeli?
Gönlü kadeh tokuşturup raks etmeli.
Divanın mazmunları anımsar senden;
Gafil olmuş Zâhid, biçaredir hepten.
Ne ister kaptan uzun derya seferi,
Ne de kalacak artık limanda gemi.
Utanır, açmaz sen varken gonca güller;
Saklar sesini sen şakırken bülbüller.
Buz kesilir, üşür Zâhid, esmez isen;
Getir bahar kokusunu çehren ilen.
Değil inkâra tâbi böylesi cefâ;
Tabipler bulur mu böyle derde sefa?
Kırılacak kader ağacının dalı;
Elbet bulacaktır omzu yârin başı.
Yetti mi böylesi yakarış cenaba?
Yetiş ya Zâhid, sefa dolu toprağa.
Mert Ertap
